Sayfalar

12 Eylül Kadınlar Anılarını Paylaşıyor - Sennur Sezer

12 Eylül anı parçacıklarının bir bölümü Kadın Yazarlar Derneği'nce bir araya toplandı: 'Tanıklarla 12 Eylül'. Kitapta profesyonel yazarların anıları yanında ilk kez rastladığınız usta anlatıcıların yaşadıkları da yer alıyor..
Sennur Sezer

Sabah saat 5’te bir vapur vardı Hereke’ye, Karamürsel’den. Yetişmek için ceketlerimizin kollarını neredeyse kapının önünde giyerek fırladık kaynımın evinden. Sokağın başında bahriyelileri görünce de hiç yadırgamadık.
Sıkıyönetim bu bölgede de ilan edilmiş olmalıydı. Ama askerler doğrudan üstümüze üstümüze geldiler. Adnan’ın gazeteci olduğu, işe gitmek zorunluluğu gibi açıklamalarını dinlemediler bile. ‘Nereden çıktınızsa oraya dönün’ dediler. ‘Darbe oldu.’ Aklıma ilk gelen İstanbul’da kalan çocuklarım oldu. Biri 11, biri 8 yaşında yanlarında yaşı 80’inde büyükanneleri. İçim cız etti ama önümdeki delikanlının hiç şakası yok. Kös kös döndük geriye.”
Yukarıdaki bölüm ilk kez yayımlanıyor. 12 Eylül 1980 sabahı yaşadıklarımın dış görünüşü. ‘Darbe’ sözcüğünü duyduğum anda o kadar çok şey düşünmeyi nasıl başardım bilemiyorum ama ‘gerekirse doksan beş yaşına kadar yaşayıp bu adamların sonunu göreceğim’ diye karar verdiğimi de anımsıyorum. Benim düşünüp taşınıp yazmadığım/ yazamadığıma benzer anı parçacıklarının bir bölümü Kadın Yazarlar Derneği’nce bir araya toplandı: Tanıklıklarla 12 Eylül/Kadınlar Anılarını Paylaşıyor. Kitaba bir önsöz yazan dernek başkanı Sevim Korkmaz Dinç, yaptıkları çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarında çalışan kadınların bile ‘12 Eylül tanıklıklarında suskun kaldıkları’nı saptıyor. Sonra soruyor kendi kendine ve bize: Üzerinden otuz yıl geçmesine karşın kadınların atlatamadıkları bir sarsıntının mı payı var bu suskunlukta, yoksa bir dönem kadınların içinde yer aldıkları örgütlenmelere duydukları bağlılığın, sır saklama geleneğinin etkisi mi? Belki de kadınlar için yaşananları yazmanın ‘soyunma’yla bir benzerliği vardır, yazmayı öğretilen kalıplar içinde gerçekleştirme kaygısı engeller yazmayı.
Darbe hâlâ etkili
Kadın Yazarlar Derneği, profesyonel kadın yazarlar dışındaki kadınları da yazma istekleri içinde örgütleyen ve eğitmeyi amaçlayan bir kuruluş. Hazırlanan kitap da bu örgütlenmenin özelliklerini yansıtıyor; profesyonel yazarların (Feyza Hepçilingirler, Gülsüm Cengiz, Nevzat Süer Sezgin, Meral Bekar, Emine Azboz Mimoğlu, Alime Mitap, Dursaliye Şahan, Müberra Kuruca Işıksoluğu, Gönül Çatalcalı, Zübeyde Seven Turan) anıları yanında ilk kez rastladığınız usta anlatıcıların yaşadıkları da yer alıyor.
12 Eylül 1980 darbesi, etkileri ve sarsıntıları kadar üzerinden geçen zamanla yerleşen apolitik ve geçmişten habersiz kuşaklarıyla hâlâ etkili. Ekonomik değişimin ve bilinçlenen emekçi sınıfların sindirilmesi amacına yönelik askeri darbenin acılarının unutulmasına olanak yok elbette. Ancak, bu tür planlarla baş edebilmek için 12 Eylül ile yüzleşebilmek gerekiyor. Bu tür yüzleşmelerde çoğunlukla mizah tutar elimizden, destek olur bize... Çünkü mizah, darbecilerin kabalığını ve sahte ciddiyetlerini, vatanseverliklerini ortaya koyabilecek tek silahtır. (12 Eylül’ün Gırgır’ı uzun süre kapattığını anımsayalım.)

Seni neden kümese koydular?
Darbeye ve darbecilere karşı mizah kimi zaman bir çocuğun ‘kral çıplak’ haykırışının yansızlığındadır. Aynur Seyrek’in anısında yeğeni demirlerin ve camların arkasındaki tutuklu teyzesine sorar “Teyze, seni neden kümese koydular?” Teyzenin yanıtı, tutukluluğunun gerekçesi kadar komiktir, “Biz çok yumurtlayıp yumurtalarımızı askerlere vermiyoruz da ondan!” Slogan attığı iddiasıyla tutuklanan sağır dilsiz Cemil (Gülşen Kadıoğlu), kitap listesindeki adları örgüt listesi sayıp “Kerime Nadir bile burada” diye haykıran görevli (Nebihe Karasu) böyle anlatılar.
Darbe yılları çocukları hırpalar; onları ailelerinden utandırmaya, korkmaya, onlara düşman etmeye zorlar. Çocukların narin olduğu kadar inanılmaz dayanıklı ruhsal dengelerini altüst eder. Bu tür anı kırıntıları daha çok kadınların belleklerindedir. Konuşmayı bilinçaltında bir dürtüyle reddettiği için dilsizleşenler, sürekli ağlayanlar, ana karnında darbe alanlar... Çocuklar, darbelerin hırpalanmış çocukları.
Aslında 12 Eylül tanıklıklarının hepsi de çocukların görüntülerini yansıtır. Otuz yıl öncesi birçok genç için ana babalarının daha tanışmadıkları bir tarihtir ve çocukluklarına vuran gölgelerin nedenini bilmezler çünkü. Bu gölge, darbenin ve darağaçlarının umuttan hoşlanmayan heyulasının yansımasıdır.
Tanıklıklarla 12 Eylül için iletişim adresi: kadinyazarlardernegi@gmail.com.tr,


TANIKLIKLARLA 12 EYLÜL
Kadınlar Anılarını Paylaşıyor
Kadın Yazarlar Derneği Yayınları