“.... Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim.”
Bu toplum, bu ülkede yıllardır oy kullanıyor. Açıkça dile getirilmese de artık bazı şeyleri iyice öğrendik. Seçmen zaten her zaman bir şeylerden şikayetçidir. Kendisine sorulduğunda, kimi politikacıları suçlar ve bunları sandıkta cezalandıracaklarını söyler. Oysa bu, çoğu zaman komik bir tehdit ve ucuz bir şantajın ötesine geçemez. Böyle mızmızlanan seçmenin en kolay seçmen olduğunu politikacı esnafı çok iyi bilir.senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
- demeğe de dilim varmıyor ama -
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim.”
Çoğu kere sonuç seçmenin umduğu gibi çıkmaz ve beklentilerini karşılamaz. O zaman da savunma mekanizmalarına başvurur. Kabahati yükleyeceği birilerini veya bir şeyi arayıp bulur hep..
Mühür elimizde şimdi.Yeni bir mevsimin ılık rüzgarları üzerimize sinen ölü toprağı alıp götürmeli.... Ya bu hayatın zencileri olmaya razı olacak, ya da beynimizi ve yüreğimizi sulandırıp bulandıran hamasi söylemlere rest çekeceğiz. Şimdi özgüven tazelemek, şimdi yenilenmek zamanıdır. Paslı bir çiviyi duvardan söker gibi... Çürük bir dişi çeker gibi... Bir sevda çiçeğini sular gibi. Bir yağmurun sesine ayarlanmış adımlar gibi. Emek gibi, şiir gibi, aşk gibi. Kendi küllerimizden yeniden doğmak gibi.Ve Edip Cansever’in şiirindeki gibi, geleceğin üstüne bir gül işlemek gibi;
“Saçların, alınların, göğüslerin üstüne
Yüreklerin üstüne
Beyaz kemiklerin
Mezarsız ölülerin üstüne
Kurumuş gözyaşlarının
Titreyen kirpiklerin üstüne
Kenetlenmiş çenelerin üstüne
Ağarmış dudakların
Unutulmuş çığlıkların üstüne
Kederlerin, yasların, sevinçlerin üstüne
Her şeyin üstüne bir gül işlenecek.”
Yüreklerin üstüne
Beyaz kemiklerin
Mezarsız ölülerin üstüne
Kurumuş gözyaşlarının
Titreyen kirpiklerin üstüne
Kenetlenmiş çenelerin üstüne
Ağarmış dudakların
Unutulmuş çığlıkların üstüne
Kederlerin, yasların, sevinçlerin üstüne
Her şeyin üstüne bir gül işlenecek.”
Görünen o ki bugün artık hayat bizden yeni tanımlar, anlamlar, yeni roller ve hamleler bekliyor.İşte yarının pusulası, işte vicdanın mührü..